HANİ
NEREDE
Bu şiirimde kızılağılımdır konu
Sadıktan başlar Topaklı sonusonu
Kepekli özlü olurdu unu
Bazlama ile kömbe nerede
Pilav pişerdi tere yağından
Yakındı üzüm gelirdi tepebağından
Ses seda çıkmıyor Apal ile Seyfalı ağandan
Dastirinin oğlu Löllü hani nerede
O senede arpalar erken ağarmış
Temitoğlunun harmanına kar yağmış
Mamavun soyunda çoğu sağarmış
Milazımın, Bahrinin katili nerede
Capılın Mustafaymış ırmakta boğulan
Hiç yorulmazdı Hacımmedin oğlu ile Keloğlan
O nidi külhüyünde soğulan
Dadalı ile Hacibin pınarı kaynardı nerede
İbiğin evinin Üseyin ,Allevinin Haceli
Çalışkanlardı tarlada yetti aceli
Nefesi daralınca İrecebin tükenirdi mecali
Terlemeden ölen Şevket emmi nerede
Kambırın oğlu ileTanaman iyi hala sekermiş
İremzi Ceylan Tek at ile bulgur çekermiş
Kadir Ateş ömrü boyu bekarmış
Avratdan kokmayan Zekeriye nerede
Köyün geçmişi bilemem kaç asır
Bazarcık berdisinden dokunurdu hasır
Yaz gelince eller bağlardı nasır
Söykedeki Mustafayla, Basır nerede
Kıymati varıdı dağdaki çobanın
Kermesi evden giderdi okuldaki sobanın
Hakkı ödenmez İdiris, Helmi,Ziya ,Bahri bobanın
O disiplinli eğtim hani nerede
Sesi iyiyise imamın hoş olur ezan
Hallieşref köyün tarihini yazan
Etli pide yemek olunca emekliye ayrıldı kazan
Bamıya,Topaklama,Mantı ,Mıhlama
İncir yağlaması,Pirinç sütlüsü nerede
Sandıklarda kat kat dürülü pazen
Unutulmaz belki bu destanı yazan
Külhüyünde tipi çıkınca azan
Anşılının koca Musa hani nerede
Löllünün İsmal olmuş çifçi başı
Ne kadar kocasa göstermez yaşı
Silerdi gözünü, yinede akardı yaşı
Dinine titiz Darığın Aliosman nerede
Üçkuyunun altında sular çağlardı
Kışın sebzemizi bunlar sağlardı
Bilek gibi pırasa ,Turp , lahanalar göbek bağlardı
Şambıtlı ,Ceylan ,Gülüzar, nerede
Aç kalınca kurt saldırır sürüye
Allah vere karma kanğal ürüye
Vaat koca diynek alıp yürüye
Topal Mustafa Sarlal kızı, Dürüye nerde
Gevrek ekmeğe tuluk peynirini dürünce
Sac üstünde çöreğe yağı sürünce
Dayanamam canım çeker görünce
Sürmeç ile yağlı bilik hani nerede
Evin sağanlığı kaldıysa kısır
Kuru dürümü ısırda ısır
Tezek közün üstünde tatlıydı mısır
Aşşığın Hasan sinekliydi Pısır nerede
Tohtur Memedimiş çok yağı yiyen
Mavuş karıyımış yiddirdiğim yağlar boşa diyen
Üç dört ceketi üst üste giyen
Ahlahlının Hasan nerede
Arpalar yolunurmuş demet demet
Yırtık sökük elbise dikerdi terziydi Ceylanın Memet
Sınıfta kaldığı halde Cemal acıyan Şemet
Barak kızı Hacerin kızı Mıtı nerde
Yemin ederim yoksulu görmem hakir
Sağlığı sıhatı yerinde ise değildir fakir
Tek at koşardı Mercan la Şakir
Hakkı Emin Mevlüdün Hacı nerede
Değişmiş insanların ahlakı huyu
Her evin önüne delinmiş kuyu
Tatlı olurdu cıncık testinin suyu
Potur, potur akan çeşmeler nerede
Düzenli işimiz yok karman çorman
Dağın yüzü boş durur dikilmez orman
Her yidiğimize karışmış horman
Lezetli yiyecekler hani nerede
Acı söz çıkmazdı herkesin tatlıyıdı dili
Dostluk varıdı birbirinin avcunda dururdu eli
Acı terlerler çıkardı vurunca beli
Eski sağlık sıhatl hani nerede
Bohça ile azzığını sarar beline
Dertli türküyü dolayınca diline
Tınas savrulurdu güz yelin
Atkı ile yaba nerede
Gelinkız ziyarette habesi halı
Kat kat pazeni dürülü yeşili alı
Süslü gezerdi Ombaşının Palı
Topal Eşiref ,Aniş garı nerede
Güzden güze alınırdı urubası
Gölgeye asılırdı yağlı yoğurt torbası
Maya hoştu ayranının çorbası
Kestirmeden pişen aşlar nerede
Herkes cömert idi açıktı eli
Komşu geçsin diye çekmezdi teli
Kubardıkca yıkacak şimdi insanın insanı yeli
Tarlalardaki geniş keli nerede
İki evliyidi memmundu halından
Diktiği elmanın düştü dalından
Usandıydı arısından balından
Karanın Adem,Gökkız, Meneşe nerede
Diz boyu ot olurdu dağın başı
Kırılmazdı sertdi taşkıran taşı
Kurumazdı hiç köyün altının yaşı
Cığıl cığıl çağlayan akar nerede
Sık muhabbetimiz olmaz iki Barakla
Ekin işlenirdi tırpan orakla
Damın üzeri örtülürdü toprak çorakla
Kışın sıcak yazın serin evler nerede
Çömlekte kuru fasülye tatlı olurdu
Yanına kuru soğan kırılırdı
Karnı doymayınca insan darılırdı
O tatlı muhabbetler nerede şimdi
Yazan Ömer Kurtar
Devam Edecek
|