GURBET YOLU GÖRÜNMÜŞTÜR
İşzliği
ve yoksulluğu yediremedi gururuna ,
Baktıki
halve gidişdurumuna ,
Yazıldı
hemen iş ve işçi bulma kurumuna.
Birkaç ay sonra mektup geldi, hüzün ve sevinç
dolu,
işte göründü gurbetin yolu.
Aklının ucundan gecmezdi gurbetin vatan olacağı
Ve
naşının orada kalacağı.
Çünkü memlekette işi ve parası yoktu avlardı
sinek.
kimi ati sattı kimide inek ,
Yalınız
bir tek eşek kaldı binek,
Dedi
şu yoksulluğu bu defa bari yenek.
Paslanslanmıştır artık ahırdaki kaşağı ,
Kimi
tarlada kimide harmanda bıraktı başağı .
Tepeden tırnağa muane oldu
Fakat
gideceği yol cok uzun yoldu.
Bindi sirkeciden kara trene ,
Basınca
makinis acı sirene
Bir
karamsarlık sardı tüm benligini
Daha
o anda başlamıştı hasret ,
İnidi
trenden ağaç bavulla
Karşılandılar
ozaman bando davulla,
Bir
elde bavul bir elde adrese,
Varacağımız
yeri çok zor bulduk
Kimimiz
işçi kimimiz dulduk.
Çoğu
yatardı barakada kimi de evde,
Genclik
vardı çalışınca yorulmazdı gövde
Sen
avurpayı ne kadar översen öv de
Memleketimin
tadı bambaşka.
Akşam hazırlanır yarın için kumanya ,
Tüter
burnunda sılası görünmez her yer dumanya.
Sabahın köründe çalışmak için düşer yola ,
Kahvaltı
için verilince mola ,
Emseri
arar bakınır sağa sola,
Buram
buram tüter burnuna ilçesi ili
Konuşmak
isterya bilmez ki dili ,
O
zaman ögrendik biz birahaneyi barı
Döndürürdü
başımızı sarışın karı
Şimdi
hepisi bıraktı sazıda barı.
yerliler tarafından cok horlandılar
Yaliniz
alıveriş de cok zorlandılar
Bazıları
sık dokuyup ince eledi
Bazılarıda
et alırken horoz gibi ötüp koyun gibi meledi.
Bir eksikleri vardı tek dilliyidi
Sarışınlar
gözlerinde cok zilliyidi.
O zaman dinlenirdi Yüksel Özkasap
Okumaları kıttı ama kuvvetliydi hesap.
Bir gün pişirip iki gün yerdi
Alman ne derse hepisine ya denirdi
Halden
.bilmezlerdi çoğu nankör kedi .
Limon gibi sıktılar aldılar suyumuzu
Şimdi
ise beğenmiyorlar huyumuzu .
Dönecegim diyerek ömrü gecti
Bazıları
efkardan bazılarıda hatıra içti .
Bilmesede
iyi kötü begindi
İhtisattan
bit pazarından giyindi,
Neini
unuttuk hep ya dedik
Kimine
ağam kimine beğim dedik
Yinede
kiymetin olmadı yabancı
Ağır işlerde çalişıp kazandı markı,
Çuvalladı
bağlayıp ağzını memleketine yuvvalladı,
Yinede
kıymetin bilinmedi almancı.
Çalışanlarşn
yanında bizimkileri tekti
Garibanlar
çok hasretlik çok çile çekti
Gece
uykuda sıla sayıklar.
Vardı gür saçlarç burma bıyıklar.
Siyah saçlardan eksilmezdi cilası
Burnuna
tüterdi memleketi sılası .
Mektuplarda satırlarla koklasır
Yavasda
olsa izin mevsimi yaklasır.
Bir zamanlar modaydı kol dügmesi maşatlar
Üzerinde
parlardı fosfor
Sılaya
taşırdı ozaman mesur Bosfor
Şimdi
hangi hurdalıkta yatar,
Ev
yaklaştıkça kalbi tip tip atar.
İnerdi
bavullar ağırdı taşırdı ancak esek,
Bir
gün önceden serilirdi o kalin yün dössek
Sonra
arkasindan kesilirdi besili bir şişek.
Yemek yenirdi bir kapda
Bazen
oyun havası bazende dertli çalardı ,
Yeni
gelen hediye pigapta....
Ömer Kurtar |